Orta Reklam

Cumhuriyet ve Atatürk Devrimleri

21 Şubat 2014 Cuma AhmetZekiTasgar Tarafından Yazılmıştır.

“Uçurumun kenarında yıkık bir ülke... Türlü düşmanlarla kanlı boğuşmalar... Yıllar süren savaş.... Ondan sonra içerde ve dışarıda saygı ile tanınan yeni toplum, yeni devlet ve bunları başarmak için aralıksız inkılâplar!... İşte, Türk genel inkılâbının kısa bir ifadesi...” Mustafa Kemal Atatürk

CUMHURİYET VE ATATÜRK DEVRİMLERİ
A- Cumhuriyetçilik
Cumhuriyet kelimesi, dilimize Arapça cumhur kelimesinden gelmiştir. Cumhur; kelime olarak halk, ahali, büyük kalabalık demektir. Ayrıca toplu bir halde bulunan kavim veya milleti ifade etmek için kullanılır.
Cumhuriyet kelimesi, TDK Türkçe sözlükte;
“Milletin egemenliği, kendi elinde tuttuğu ve belirli süreler için seçtiği milletvekilleri aracılığıyla kullandığı devlet biçimi.”1 şeklinde verilirken;
MEB Örnek Türkçe Sözlükte de;
“Seçilmiş başkanın idaresi altında bulunan devlet. Millet hakimiyetine dayanan devlet şekli.”2
Görüyoruz ki, cumhuriyet kelimesi anlam bakımından, hemen hemen aynı birbirine yakın şekillerde verilmiştir.
Siyasi bir rejim olarak cumhuriyet, halka dayanan gücünü halktan alan bir devlet şeklini ifade eder. Dolayısıyla iktidarın millete ait olduğu bir sistemdir.3
Bu sebeple cumhuriyette egemenlik bir kişi veya zümreye değil, toplumun bütün kesimlerine aittir. Bu anlamda başta devlet başkanı olmak üzere, devletin temel organlarında görev yapan kişilerin seçimle işbaşına geldikleri, özellikle bunların belirlenmesinde veraset sisteminin kesinlikle rol oynamadığı bir hükümet modelini benimser. Batı dillerinde republic ( public = kendi kendini idare etmesi) dir. Aynı anlamdaki demokrasi kelimesinin karşılığıdır. Fakat terim olarak, uygulamada şekilleriyle demokrasinin eşanlamlısı değildir. Hatta bu bakımdan demokrasiyle hiçbir ilgisi yoktur. Çünkü, demokrasi cumhuriyet kadar, monarşilerde de geçerli bir sistemdir. İngiltere, İsveç, Hollanda (tek başına yönetimler).
Belçika, Japonya v.s. de olduğu gibi. Cumhuriyet, demokrasi olabilir. Bu takdirde halk idaresine, millî iradeye, serbest seçime, çeşitli partilerin varlığına, subay ve hakimin politikaya karışmamasına bağlıdır ( ABD, Almanya, Fransa vs.).
Genel cumhuriyet, komünist olabilir. Bu taktirde tek parti hâkimiyeti vardır. Fakat demokrasiye ait hürriyetlerin hiçbiri mevcut değildir. Seçimler göstermeliktir. Halk yönetimi ve millet iradesi söz konusu değildir. Genel cumhuriyet faşist de olabilir. Bu taktirde komünizme karşıdır. Fakat bütün hürriyetler ya yok ya da kısıtlıdır. Mutlaka diktatörlük vardır.
B- Demokrasi
Yine bu kavramı da, sözlük anlamlarından hareketle açıklamaya çalışalım: TDK Türkçe Sözlükte;
Demokrasi: Fr.demokrasi, Yunanca ( demos- halk, kratos- iktidar ). Halkın egemenliği temeline dayanan yönetim biçimi4.
MEB Örnek Türkçe Sözlükte ise; Demokrasi: Milli iradeye, hür seçime dayanan idare şekli, halk iradesi 5.
Demokrasi kavramı üzerine birkaç görüş de yazar ve bilim adamlarından alalım: Prof.Dr. Ali Fuat BAŞGİL, “ Demokrasi yolunda” adlı eserinde (s.85);
“Demokrasi her şeyden evvel vatandaşın irade kuvvetine ve karakter terbiyesine dayanır ve buna güvenir.”
Prof.Dr. İ.KAFESOĞLU, “Türk Milliyetçiliğinin Meseleleri” adlı eserinde ise: “Üstün bir demokrasinin huzur verici atmosferinden nasibini alan topluluklar adalet ve eşitliğin hakiki manâsını kavramış ve toplum düzeninde anlam dozunu tayin etmeyi başarmış olmalarıdır.”
Prof. Dr. Mehmet KAPLAN “Demokrasi, yani gizli rey halkı harekete getiren bir kuvvettir.”
Şair ve yazar Y.Ziya ORTAÇ ise, biraz mizahî bir tarifle veriyor; “Demokrasi, sokağın politikaya girmesidir. Onun için iki parmağıyla daima kaldırımın nabzını tutmayan kibar politikacıların bir tek nasibi olur: Avucunu yalamak!”
Gerçek demokrasi, bazı kusurlarına rağmen, 6000 yıllık tarihi içinde insanlığın bulabildiği en iyi, insan haysiyet ve menfaatine en uygun idare şeklidir.
Prof.Dr.Afet İnan, “M. Kemal Atatürk’ten Yazdıklarım” adlı eserinde;
Demokrasi prensiplerinin en belirgin özelliklerini şöyle belirtir:
“1- Demokrasi esas itibariyle siyasî anlamdadır. Bizim bildiğimiz demokrasi siyasidir Onun hedefi, milletin idare edenler üzerindeki gözetimi sayesinde siyasî hürriyeti temin etmektir.
2- Demokrasi bir kafa meselesidir. Hükûmet prensibi de, bir adalet muhabbetini ve ahlâk fikrini gerektirir. Demokrasi memleket aşkıdır.
3- Demokrasi esasında ferdîdir. Bu özellik vatandaşın egemenliğe insan sıfatıyla katılmasıdır.
4- En son demokrasi eşitliktir. Bu özellik, demokrasinin ferde ait özelliğinin zorunlu bir sonucudur” (s.71-72).
Demokrasiye karşı olan görüşleri de 3’e ayırır;
1. Bolşevik nazariye
2. İhtilalci siyasî sendikalizm
3. Menfaatleri temsili nazariyesi6
Demokrasi, kişilerin birbirini dinlemesine dayanan rejimdir.
Demokrasi, tahammül rejimidir.
Demokrasi, kişiyi ve toplumu mutlu kılma, çok seslilik rejimidir.
Demokrasi, bir sınıfın ve kişilerin çıkarına göre hareket etme rejimi olmayıp, kişinin birbirine saygı ve beraber yaşamanın mutluluğunu tatma rejimidir.

0 yorum: